nükleer enerji - Turc Anglais Dictionnaire

nükleer enerji

Sens de "nükleer enerji" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 9 résultat(s)

Turc Anglais
General
nükleer enerji nuclear energy n.
However, we cannot use simulators in cases relating to nuclear energy.
Ancak, nükleer enerji ile ilgili durumlarda simülatörleri kullanamıyoruz.

More Sentences
Trade/Economic
nükleer enerji nuclear energy n.
The first is the question of nuclear energy and non-regulated businesses.
Birincisi nükleer enerji ve düzenlemeye tabi olmayan işletmeler sorunudur.

More Sentences
Physics
nükleer enerji nuclear energy n.
In the field of nuclear energy there are currently no commercial nuclear power plants operating in Turkey.
Nükleer enerji sahasında, halen Türkiye’de işletimde bulunan ticari nükleer enerji santralleri yoktur.

More Sentences
Environment
nükleer enerji nuclear energy n.
For example, nuclear energy is a very clear case in point.
Örneğin nükleer enerji bu konuda çok açık bir örnektir.

More Sentences
Military
nükleer enerji nuclear energy n.
Thirdly, we must commit ourselves to taking domestic action seriously and not to promoting nuclear energy.
Üçüncüsü, nükleer enerjiyi teşvik etmek yerine yerel eylemleri ciddiye almaya kendimizi adamalıyız.

More Sentences
General
nükleer enerji atomic energy n.
nükleer enerji atomic power n.
Technical
nükleer enerji atomic energy n.
Physics
nükleer enerji nuclear power n.

Sens de "nükleer enerji" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 36 résultat(s)

Turc Anglais
Environment
nükleer enerji santrali nuclear power plant n.
Eight nuclear power plants have now been closed.
Şu ana kadar sekiz nükleer enerji santrali kapatılmıştır.

More Sentences
General
nükleer enerji üretimi nuclear energy generation n.
nükleer enerji öncesi döneme ait veya ilgili preatomic adj.
Phrases
nükleer enerji yasaklanmalıdır nuclear energy must be prohibited expr.
Politics
nükleer enerji ajansı nuclear energy agency n.
nükleer enerji yanlısı (kişi veya kurum) pro-nuclear n.
Institutes
avrupa nükleer enerji ajansı european nuclear energy agency n.
nükleer enerji proje uygulama dairesi department of nuclear energy project implementation n.
Industry
sahil şeridi boyunca bulunan nükleer enerji santralleri offshore assets n.
sahil şeridi boyunca faaliyet gösteren nükleer enerji santralleri offshore assets n.
Technical
alan monitörü (nükleer enerji) area monitor n.
hızlandırma tüpü (nükleer enerji) accelerating tube n.
nükleer potansiyel enerji nuclear potential energy n.
kimyasal tepkimenin gerçekleşebilmesi için nükleer sistemin alması gereken enerji miktarı energy of activation n.
nükleer enerji üretmeyen nonnuclear adj.
nükleer enerji içermeyen nonnuclear adj.
nükleer enerji üretmeyen non-nuclear adj.
nükleer enerji içermeyen non-nuclear adj.
enerji açığa çıkaran (nükleer reaksiyon) energy-releasing adj.
Physics
enerji üretirken kontrollü olarak nükleer füzyon kullanan reaktör thermonuclear reactor n.
enerji üretirken kontrollü olarak nükleer füzyon kullanan reaktör fusion reactor n.
nükleer potansiyel enerji nuclear potential energy n.
nükleer füzyon reaktöründe reaksiyonları meydana getiren enerji ile reaksiyonların ortaya çıkardığı enerjinin eşit olması breakeven n.
(parçalanabilir malzemeye) nükleer enerji kaynağına zarar vermeden atom bombasında kullanılamaz hale getirmek için fisyona giremeyen malzeme eklemek denature v.
nükleer enerji salınımını izleyen postatomic adj.
nükleer enerji salınımı sonrası gerçekleşen postatomic adj.
Environment
nükleer enerji üretimi sırasında oluşan zehirli atıkları ortaya çıkaran eleman plutonium n.
nükleer enerji üretimi için gerekli radyoaktif metalik eleman uranium n.
nükleer enerji miktar nuclear yield n.
rusya’nın devlet nükleer enerji ekipman ve ihracat servisi atomstroyexport n.
Geography
ingiltere'nin kuzeybatısında bir nükleer enerji santrali bölgesi sellafield n.
Military
hidrojen çekirdeklerini helyum oluşturmak üzere yüksek sıcaklıklarda birleştirerek nükleer enerji açığa çıkaran silah thermonuclear bomb n.
hidrojen çekirdeklerini helyum oluşturmak üzere yüksek sıcaklıklarda birleştirerek nükleer enerji açığa çıkaran silah fusion bomb n.
hidrojen çekirdeklerini helyum oluşturmak üzere yüksek sıcaklıklarda birleştirerek nükleer enerji açığa çıkaran silah h-bomb n.
hidrojen çekirdeklerini helyum oluşturmak üzere yüksek sıcaklıklarda birleştirerek nükleer enerji açığa çıkaran silah hydrogen bomb n.
Abbreviation
avrupa nükleer enerji ajansı enea (european nuclear energy agency) n.